Ana Büyümek Bilime Göre Beyniniz Neden Uzun Vadeli Hedefler Üzerinden Anlık Tatmin Edinmeye Öncelik Veriyor?

Bilime Göre Beyniniz Neden Uzun Vadeli Hedefler Üzerinden Anlık Tatmin Edinmeye Öncelik Veriyor?

Yarın Için Burçun

Hiç kendinizi bir işe başlamak isterken buldunuz mu , ancak sonunda saatlerce internette sörf yapmakla mı kaldınız ? Ya da daha sağlıklı beslenmek istiyorsunuz ama kendinizi her zaman yakındaki fast food yemeklerini yerken mi buluyorsunuz? Kısa vadeli ödüller ve uzun vadeli hedefler arasındaki mücadelemizin arkasında bilimsel bir neden olduğu ortaya çıktı.

Birbiriyle çelişen iki beyin bölgesi

Göre Araştırma Princeton Üniversitesi'nden, beynin iki alanı vardır: biri duygularımızla, diğeri ise soyut akıl yürütmeyle ilişkilidir.

Tahmin edebileceğiniz gibi, beynimizin duygusal kısmı anlık tatminlere olumlu tepki verir. Şimdi kek veya daha sonra brokoli seçimi yapıldığında, beyninizin bu kısmı sizi pastayı seçmeye zorlar.

Ancak beyninizin mantıksal kısmı sizinle akıl yürütmeye çalışır. Brokolinin uzun vadede sağlığınız için daha iyi olduğunu ve o çikolatalı keki yemeniz gerekmediğini söyleyebilir. Beyninizin duygu ve mantığa dayalı bölümleri sürekli bir savaş halindedir ve size neden bir seçeneği değil de diğerini seçmeniz gerektiğini göstermeye çalışır.

Peki sonunda beynimizin hangi kısmı kazanıyor? Senaryoya bağlı. Araştırmacılar, beynimizin duygusal kısmı mantıklı olana üstün geldiğinde dürtüsel seçimlerin gerçekleştiği sonucuna vardılar.

İnsanlar bir ödül almaya gerçekten yaklaştıklarında, duygusal beyinleri devreye girer. Yani bir çikolatalı kek size doğru bakıyorsa, işler sarpa saracaktır.

Harvard Üniversitesi'nden Laibson, 'Mantıksal beynimiz mevcut eylemlerimizin gelecekteki sonuçlarını açıkça görse de, duygusal beynimiz geleceği hayal etmekte zorlanıyor' diyor. 'Duygusal beynimiz, kredi kartını maksimuma çıkarmak, tatlı sipariş etmek ve bir sigara içmek istiyor. Mantıklı beynimiz emeklilik için para biriktirmemiz, bir koşuya çıkmamız ve sigarayı bırakmamız gerektiğini biliyor.'

Gerçekten istediğimiz bir şeyi gördüğümüzde, dokunduğumuzda veya kokladığımızda, bu istek karşı koyamayacak kadar büyüktür. Dürtüsel davranırız çünkü beynimizdeki dopamin tamamen ateşlenir. Beynimiz daha sonra sakinleştiğinde, eylemlerimizden pişmanlık duyarız.

Beyninizi nasıl sakinleştirir ve doğru seçimleri yaparsınız

Beynimizin bize yardımcı olacak rasyonel yönüne sahip olsak da, uzun vadeli çıkarlarımıza uymayan seçimleri kolayca yapabiliriz. İşte beyin beyninizin uzun vadede en iyisini yapmasına yardımcı olmak için kullanabileceğiniz dört yöntem:

1. Ortamınızı yönetin.

Bir nesne gördüğümde en çok aşermelerin meydana geldiğini fark ettim. Yanına daha sağlıklı atıştırmalıklar ve yiyecekler yerleştirdiğim için, günaha karşı direnmek için enerji harcamama gerek yok.

Çevrenizi yönetmek, önemli bir hedefe ulaşmak istediğinizde de işe yarar. Mesela bir kitap okumak istersem onu ​​uygun bir yere koyarım (bilgisayarımın yanı gibi). Görevlerinizi almayı kolaylaştırmak, daha üretken olmanın ilk adımıdır.

2. Temel ihtiyaçlara yönelin.

Mümkünse, beyninizin duygusal tarafıyla çalışmanın yollarını bulun. Beyniniz sizi bir şeye doğru itiyorsa, bu enerji seviyenizin bir göstergesi olabilir.

Yorgun hissetmek? Biraz kestirin veya daha fazla dinlenin. Mide guruldaması mı? Gün boyunca dengeli yemekler yiyin. Stresten huysuz mu? Git ve oyna. Enerji seviyenize dikkat edilmediğinde, ruh haliniz düşer ve muhakeme becerileriniz kötüleşir.

3. Duygularınızı hedeflerinize bağlayın.

Duygularımız, sahip olduğumuz tüm mantıksal çıkarım becerilerimizi kolayca alt edebilir. Bu nedenle, gerçekten bir alışkanlık oluşturmaya başlamak istiyorsanız, bunu bir duyguyla ilişkilendirin. Örneğin, fikrinizi ertelemeye devam ederseniz, başlarsanız yaşayacağınız olumlu ödülleri kendinize hatırlatın.

4. Sadece yap.

Gergin hissettiğimizde veya bir şey yapmaktan korktuğumuzda, genellikle kendimize daha fazla güvenmek için konuşmaya çalışırız. Bu yöntem özsaygımızı artırmaya yardımcı olsa da, atlamak zorunda olduğunuz bir nokta gelir. Devam etmek ve bir şeyi denemek, gelecekte tekrar yapmak için ihtiyacınız olan güven artırıcı olabilir.

Kararlarımız genellikle akıl yürütme dışındaki faktörler tarafından yönlendirilir. Dikkat dağınıklığı ve duygular bizi gitmek istediğimiz yerden uzaklaştırabilir. Ancak beyninizin işbirliği yapmasını ve hedeflerinize göre davranmasını sağlamanın yollarını bulabilirseniz, teraziyi lehinize çevirme yolundasınız demektir.