Ana Büyümek Kaybetmek İyi Bir Şey Olabilir: İşte Nedeni

Kaybetmek İyi Bir Şey Olabilir: İşte Nedeni

Yarın Için Burçun

İlkokulda çocukken kaçırdığınız bir futbol golünü hatırlıyor musunuz? Kalabalığın kükreme şekli, takım arkadaşlarınızın coşkusu ve oyundan sonra size sarılan anne-babanızın ışıltılı gülümsemeleri çok hızlı bir şekilde geri geliyor.

Kazandığımız zamanları kolay kolay unutmayız.

Bunlar hatırlaması en kolay şeylerdir, zihnimizde tekrar tekrar oynadığımız vurgu makaralarıdır. İşler zorlaştığında yeniden yaşamayı sevdiğimiz anlardır.

Kazanmak, harika bir şey başarmışız gibi kendimizi iyi hissetmemizi sağlar, ancak bizi kendimizi düşünmeye ve kendimizi geliştirmeye zorlamaz. Ne yazık ki, bizi daha iyi insanlar yapmaz.

Sekiz yaşındayken oyunu belirleyen golü atmak, antrenman stratejilerini yeniden değerlendirmeye zorlamadı. Arka bahçenizde saatlerce duvara tekme atmanıza ya da günün 15. sahte maçında kardeşinizden kaleci olmasını istemenize neden olmadı.

Zayıf noktalarınızın nerede olduğunu nasıl belirleyeceğinizi, onları nasıl düzelteceğinizi ve bunu yapmanın acısını nasıl yaşayacağınızı öğrenmediniz. Zorunda değildin - sen kazandın.

Ama ya kaybetseydin?

Yapacaktın ve bunun için çok daha iyi olacaktın.

Basit insanlar olarak hepimiz içgüdüsel olarak kendimizi korumak isteriz. Bir şey zor veya acı vericiyse, hemen meydan okumaktan çekiniriz. Demek istediğim, acıdan hoşlanan bir insan için bir terim icat etmemizin bir nedeni var ve neşeden zevk alan bir terim yok.

Kazanmak istemek, kendiniz hakkında iyi hissetmek istemek kesinlikle normaldir.

Ancak sürekli kazanmanın sorunu, şeytanlarımızla asla yüzleşmek zorunda kalmamamızdır. Hayatın en zor kısmı, devam edemeyeceğinizi düşündüğünüzde yumruklarla nasıl yuvarlanacağınızı öğrenmektir. Kendilerine derinlemesine bakma ve başarısızlıklarını dağılmadan çözmenin yollarını bulma becerisine sahip olanlar, eninde sonunda başarılı olanlardır.

Hiç yapmadıysanız, hatalarınızdan nasıl öğrenirsiniz?

Kaybetmek, sık sık kaybetmek ve tekrar tekrar kaybetmek sorun değil. Karakter oluşturur, işler zorlaştığında nasıl devam edeceğimizi gösterir ve size her zaman olabileceğinizi düşündüğünüzden daha güçlü olduğunuzu öğretir.

Bu yüzden, bir dahaki sefere ilkokul günlerinize baktığınızda, sadece o altın futbol maçını hatırlamayın. Başarısız olan çarpma testini, hamsterın kaçmasına izin verdiğiniz zamanı ve o üzücü üniversite reddini tekrar düşünün.

Başarısızlık o kadar da kötü değil. Bize dünyanın yükünü omuzlarında taşıyabilen insanlar olmayı öğretiyor.

Biraz kaybet. Sonunda bunun için kendine teşekkür edeceksin.